Düşük bütçeli ve reklam çalışması yapılmayan filmler maalesef ki günümüz sinema şartlarında başarısız oluyor.
Günümüz şartlarında tv dizileri sinema filmlerine oranla daha büyük prodüksiyonlar ve maddi imkanlar ile çekilmekte bu yüzden insanların beklentisi izledikleri TV dizilerinden beyazperdede daha iyisini bulmak.
Beklentiyi yükselten dizilerin çoğu sinema formatında çekiliyor. İzleyici normal olarak verdiği paranın karşılığını almak istiyor. Hal böyle olunca düşük bütçe ile çekilen çoğu sinema filmi bir hafta sonunda vizyondan kalkıyor.
Belki aylarca üzerinde birçok kişinin emeği olan, uğraşılan bir topluluk üretimi olan sinema filmi sadece ne olduğu bile anlaşılamadan salonlarda bir hafta sonunda vizyondan kaldırılıyor.
Biliyorsunuz ki bir ara promosyonlu bilet krizi vardı. Sinema salonları ya bilet satmak istemiyordu ya da paket promosyon ile biletleri veriyordu. Hala kısmen promosyonlar devam etsede izleyiciyi güzel bir film olmayınca bu promosyonlarda sinemaya çekmiyor.
Sevdiğim yönetmen arkadaşlarımın filmlerini bile izlemeye vakit bulup gidemedim. Aslında gitmek istedim ama vizyonda kalmasına yetişemedim. Belki şuan okurken bende gidemedim veya gittiğimde vizyondan kalmıştı diyenleriniz bile olmuştur.
Tabiki sinemada oynamayı hak etmeyen, yakından uzaktan alakası olmayan filmlerde oluyor. Ama bunun yanında keşvedilmemiş, insanı gerçekten duygulandıran veya güldüren, düşündüren filmlerde oluyor ama kaçımız biliyoruz veya takip edebiliyoruz? Sektör o kadar çok film harcıyor ki…
Eskilerde sinema filmi üretmek bir sanat işiyken şimdi ise bir sektör işine dönmüş durumda.
Rahmetli Münir Özkul’un okuduğum bir anısı aklıma geldi sizlere anlatmak istiyorum.
Ertem Eğilmez mahmut hoca rolü için kendisi ile görüşür. Sevinçli ve heyecanlı bicimde kabul eder ve bu heyecanını birlikte yaşadığı kızı ile paylaşır. Maddi durumu pek iyi değildir o zamanlar, kızı sevinerek ilk ne kadar para alacağını sorar. Büyük ustanın cevabı, sormadım ki uzun zaman sonra tekrar rol alabileceğim için mutluyum der…
Şimdi soruyorum seneler önce aşk ile çekilmiş o filmleri tekrar tekrar izlesek doyamiyoruz, yeni çekilmiş bir filmi tekrar izlemek istememiz bir elin parmaklarını geçmez sanırım şimdi.
